Ölmüştün. Ölümünü hatırlıyorsun, hem de en ince detayına kadar. Aldığın o son nefes, hala ciğerlerinde. Hayatın birkaç saniye önce geçti gözlerinin önünden, hiç olmadığı kadar eminsin bundan. Öldün, öldüğüne eminsin! Belki de en mutlu anın öldüğün o saniyelerdi, kim bilir? Gerçi, kim bu dünyadan mutlu şekilde ayrılabilir ki? Kim, her istediği şeyi, birkaç yıllık ömrüne sığdırabilir ki? Her ölüm, bir pişmanlıktır. Ya hayatta yapmayı istediğimiz ama yapamadığımız onlarca şey, ölürken gözlerimizin önünden geçenlerse? Diğer insanların aksine, sen öldün; Fakat yine de hikayeni anlatabileceksin. Bu bildiğin kadarıyla kimsenin elde edebildiği bir ayrıcalık değil. Kim öldükten sonra ölürkenki hislerini anlatabilir ki? Sen.
Bize nasıl öldüğünü anlat.
Ölmene rağmen hiç değişmedin. Yıllar yılları kovaladı ve sen her türlü zorluğa göğüs gerdin. Bir hayatı başarıyla, veya başarısızlıkla bitirdin. Zorbalıklar, aşağılıklar, adilikler, canilikler karşısında nasıl davrandın? Kimleri korudun? Güzel bir çiçeğin kokusu muydu seni dünyadan uzaklaştıran, veya yavru kediler? Kopardın çiçekleri, katlanamadın güzelliklere. Dirençli kişiliğin mi götürdü seni ölüme? Kitaplar dostun oldu mu, hayalkâr bir kişiliğin vardı belki de. Sevmediğin şeyler mutlaka olmuştur. Kararsız kaldın gördüklerin karşısında. Dünyayı anlamaya çalıştın mı, bu makineler nasıl çalışıyor? Dünya nasıl dönüyor? Yıldızlar neden bu kadar parlak, ve uzaktalar? Umurunda oldu mu hiç? Cennet veya cehenneme, Tanrı'ya mı adadın kendini korkundan? Belki de yaptıklarından tiksinip tövbe ettin. Kendini öyle bir tanıt ki bize, seni başkalarına anlatabilelim. Öyle bir tanıt ki kendini bize, senin hakkında hayal kurabilelim.
Bize kendini anlat.
Para kazanmak için çalışmak birinin yapabileceği en çirkin şeydir. Herkesin para kazanmak için bir şeyler yapmaya ihtiyacı var. Bazıları dürüst işleri severler. Mesela bankacılık bunlardan biri değildir. Kredisini ödeyemeyen insanları dövdün mü hiç? Kanalizasyon temizledin mi? İğrençtir, ama en azından dürüst bir iştir. Bazı insanların, başkalarının yapmaya iğrendiği şeyleri yapması gerekir. Belki de çalışmıyordun, kocan eve gelene kadar yerleri temizledin. Ya da o kadının kocasıydın ve eşinin süt sağmasını bekleyip bütün kasabaya sattın. Medyumdun, falcıydın, hatta cinliydin. Her ne olursa olsun o dünyayı geride bırakıp buraya gelmeden önce bir işin vardı. Dövüşebilmek zorunda değilsin, sonuçta sorunlarını şiddetle çözen barbarlar değiliz. Herkesin işiyle ilgili anlatacak bir hikayesi vardır.
Bize işini anlat.
Oradaydın, şimdi buradasın. Burası neresi? Belki de cehennem burasıdır. Cehennemin sıcak olduğunu birtakım kitaplardan okusan da, burası ölüm kadar soğuk. Birkaç saniye önce bilincinin kapandığını hissetsen de, şu an hiç olmadığı kadar ayıksın. En mutlu anlarını görmüştün, belki de onlar mutlu olduğunu düşündüğün anlardan ibaretti. Belki de hiç mutlu olmadın. Sefalet içinde yaşadın. Korku içinde. Senelerce ölmeyi bekleyen bir hasta mıydın? Ekmek yapıp satmış, çiçek yetiştirip güzel kadınlara dağıtmış olabilir misin? Diyar diyar dolaşan, zaferler, yiğitlikler, fenalıklar hakkında şarkılar, şiirler yazan bir ozandın belki de. Hatta, o şarkıların adına yazıldığı yiğit sendin, üst üste yığdığın cesetleri gömmeye toprak yetti mi? Harcayamayacağı kadar altını olan bir kralın şımarık çocuğunu ne mutlu edebilir ki? Yaşlı gözlerle baktığın zaman geçmişine, ne görüyorsun?
Bize geçmişini anlat.
Korktun. Herkes bir şeylerden korkar. Tanrı korkusu en büyük korkuların başında gelir. İnsanın tüm hareketlerini dikte eder, engel olur, çıldırtır. Fakat sen tabii ki böyle biri değilsin, din dediğin nedir ki? Tanrı sen bile olsan, sekiz bacaklı, tüylü, baş parmağınla öldürebileceğin bir örümcek seni evini terk etmeye zorladı galiba... Ateşten korktun, yüksekten korktun, kapalı alanlarda nefes alamadın. Bilinemeyenin korkusu sardı dört bir tarafını. Yıldızlardan korktun. Metafizikselden. Yıldızlardan gelenlerden korktun. Ruhlardan, enerjilerden, karmanın etkisinden korktun. Ya da dur, baban seni dövdü, defalarca, haftalarca, aylarca... En çok babandan mı korkarsın? Hayır elbette. Sen gelmiş geçmiş en büyük savaşçılardan birisin sanırım. Adın tarihe altın harflerle yazılmıştı! Seni kim korkutabilir ki? Ölüm?
Bize korkularını anlat.
Seni göremiyoruz. Aynalara son baktığın anı hayal meyal hatırlıyorsun. Aynaya son bakışın olduğunu bilmeden... Tiksintiyle baktın o aynaya, gördüğün kişinin eski sen olmadığını düşünerek. Bu yaşlı kadın da kim, yüzündeki kırışıklıklar seni 30 yıl yaşlı gösteriyor olabilir mi? Kendine öylesine aşıktın ki tablolarını yaptırdın dünyanın en iyi ressamlarına. Evin her yerindeki o tuvallerin üzerinde ne görüyorsun? Akşam güneşi sana vuruyor muydu? Ya da kerihlikle yoğrulmuştu yüzün, kimse bakmadı mı suratına? Gözlerin güneşe bakabilecek kadar açık renkliydi belki de, dünyanın en güzel gözleri eşek gözleridir derler. Aynı insanlar, doğum lekelerinin, önceki hayatında ölümüne sebep olan yaralar olduğunu da söylerler. Reankarnasyon devasa bir yalan! Kimse ölüp sonradan doğmaz. Değil mi?
Hayır! Bana bir resim gösterme. Resimler yanıltıcıdır, uçar giderler, solarlar. O aynada gördüğün şey benim için en iyi resminden daha değerli.
Bize nasıl göründüğünü anlat.
Karakter Yaratım
Re: Karakter Yaratım
Code: Select all
[size=120][b]<KARAKTER ADI>[/b] Karakter Kartı[/size]
[b]Bize nasıl öldüğünü anlat.[/b]
[align=Justify]
Buraya Hikayeniz Gelecek.
[/align]
[b]Bize kendini anlat.[/b]
[align=Justify]
Buraya Kişiliğiniz Gelecek.
[/align]
[b]Bize işini anlat.[/b]
[align=Justify]
Buraya İşiniz Gelecek.
[/align]
[b]Bize geçmişini anlat.[/b]
[align=Justify]
Buraya Geçmişiniz Gelecek.
[/align]
[b]Bize korkularını anlat.[/b]
[align=Justify]
Buraya Korkularınız Gelecek.
[/align]
[b]Bize nasıl göründüğünü anlat.[/b]
[align=Justify]
Buraya Görünüşünüz Gelecek.
[/align]